Blog

Ortodonti nedir,neyi amaçlar?

Ortodonti , dişlerdeki çapraşıklıkları teşhis ve tedavi etmeyi amaçlayan bir tıp dalıdır. Bu amaç için tel-braket sistemlerim ve apareyler kullanılabilir. Uygulanacak tedaviye hastanın yaşı ve ağız içi durumuna göre karar verilir;tedavi planı hastaya özel düzenlenir.
Ortodontik tedavi sonrasında dişlerde iyi bir fonksiyon ve estetik elde etmek amaçlanır.
Asıl amaç daimi dişleri tedavi etmektir. Süt dişlenme döneminde çocuklarda fizyolojik olarak diastemalar(dişler arası boşluk),çapraşıklıklar vb bozukluklar görülebilir. Bunların bir kısmı fizyolojiktir,daimi dişlenme sürecinde düzelebilir. Düzelmesi mümkün olmayan durumlarda ortodontik tedavi gereklidir. Çocuklarda ilk süt dişinin sürmesiyle (genelde 6.ayda alt çenede ilk dişler sürer) diş hekimi muayenesine başlanmalı ve 6 ayda bir düzenli kontroller yapılmalıdır. Düzenli muayeneler sayesinde herhangi bir bozukluk ve hastalık durumunda erken teşhisle tedavi çok daha kolaylaşır.

Ortodontik tedavi ne zaman uygulanır?

Süt dişleri ağızda ve sağlıklıyken genelde ortodontik tedavi uygulanmaz. ANCAK süt dişi kaybı olduğu durumlarda mevcut ağız durumuna göre çocuklara YER TUTUCU uygulaması yapmak gerekir;çünkü süt dişleri aslında gelecek daimi dişlere yer tutarlar ve zamanından erken süt dişi kayıplarında daimi dişlerin düzeni riske girer. Bu durumlarda yer tutucu non invaziv(girişimsiz,acısız),basit ve çok etkili
bir tedavi yöntemidir.

ANCAK,süt dişi kaybı gibi bir durum söz konusu değilse ve dişler normal zamanlarında düştüyse ilk ortodonti muayenesi daimi dişlerin sürmesiyle beraber yapılabilir.

Ortodontik tedavi süreci nasıl ilerler?

Ortodontik tedaviye karar verdikten sonra öncesinde hasta tedaviyi nasıl istediğine karar vermelidir.
Tedavi için tel-braket sistemleri ya da şeffaf plaklar kullanılabilir. (ANCAK şeffaf plaklar her hastada kullanılamaz.)
Tedavi yöntemi hastaya göre belirlenir.

Tel-braket sistemlerinin kullanıldığı durumlarda öncelikle:

• Hastanın gerekli tüm tedavileri(dolgu,kanal tedavisi,diş taşı tedavisi vb) tamamlanır. Ortodonti tamamiyle temizlenmiş ağızlara uygulanabilir.
• Hastanın tedavi edilecek dişleri asitlenir ve bondlanır(gerekli kimyasallarla hazırlanır ve yapıştırıcısı sürülür).
• Dental kompozitlerle(dolgu materyali) bareketler dişlere tutturulur ve ışıkla polimerize ederek(dondurarak) sağlamlaştırılır.
• Sonrasında braketler birbirine tella bağlanır,etraflarından lastik geçirilir ve seans tamamlanır.
• Genelde seanslar ayda bir tekrarlanır.
  Şeffaf plaklarla tedavi durumlarında:
• Hastadan ölçü alınır. (yumuşak bir ölçü materyali
• Aldığımız ölçüye göre laboratuvarda hastaya uygun bir plak yapılır.
• Plak hastaya uyumlanır ve hastayateslim edilir.
• Senanslar genelde ayda bir tekrarlanır.

Ortodontik tedavide önemli noktalar nelerdir?

• Ortodontik tedavide en ama en önemli nokta diş fırçalamadır. Hasta diş fırçasının yanında ara yüz fırçası,alkolsüz gargara gibi tamamlayıcılar kullanarak mükemmel bir ağız hijyenine sahip olmalıdır. Aksi durumlarda tel-braket sistemleri gıda tutulumunu artırarak çürüklere zemin oluşturur ve tedavi yarardan ziyade hastaya zarar verir.
• Önemli diğer bir nokta ise ısırmaya dikkat etmektir. Hasta tedavi sürecinde kesinlikle ısırma yapamaz. Yiyecekleri parçalayarak ağzına atmalıdır.
• Sert gıdalar(fındık vb) yasaktır.
• Asitli gıdalar yasaktır.

Ortodontik tedavi ne kadar sürer?
Tedavi süresi kesin değildir. Hasta hekiminin tüm tavsiye ve uyarılarına dikkat ettiği taktirde en kısa sürede en ideal tedavi sonucuna ulaşılır ancak dikkat edilmeyen her uyarı tedavinin süresini uzatır.
Ergenlik dönemi civarlarında başlayan tedaviler genelde büyümenin hızlı olması sebebiyle hızlı ilerler;yetişkinlerde ise büyüme tamamlandığı için tedavi süresi uzayabilir ANCAK tedavinin öncesinde kesin bir süre belirlemek hiçkimse için mümkün değildir.
Tedavi süresi kişiye özeldir.

Ağız ve diş sağlığı alanında, hastaların büyük bir bölümü dişlerinde var olan yapısal düzensizlik, çapraz duruş gibi rahatsızlıklarından dolayı tedavi talep etmektedir.  Geleneksel uygulama yöntemleri arasında ön plana çıkan diş teliyle tedavi ile bu sorunlara uzun yıllar çözüm bulmak amaçlanırken; bu metodun geliştirilmiş varyasyonu olan telsiz ortodonti yani invisalign tedavisi ile dişler komple bir kalıp-plak içerisinde tedavi edilir.

Şeffaf plak tedavisi (telsiz ortodonti) klasik metal braket ve tel kullanılmadan hastadan alınan ağız ölçüleri doğrultusunda 3 boyutlu yazıcılarla kişiye özel hazırlanan plaklarla yapılan tedavidir. Diş teli tedavisine göre çok daha pratik, doğal ve estetiktir. Tedavi süreci diş teline kıyasla daha kısadır.

Şeffaf Plak Tedavisi Kimlere Uygulanır?

Şeffaf plak tedavisinin uygunluğu muhakkak diş hekimi muayenesi sonucunda belirlenmelidir. 

Şeffaf Plak Ne Kadar Süre Kullanılır?

Tedavi süresi dişlerin var olduğu konuma göre ortalama 3-5 ay arası sürmektedir.

Şeffaf Plak Tedavisi Ücretlendirmesi Nasıldır?

Hastadan alınan ölçüler doğrultusunda her hastaya farklı sayıda plak uygulandığı için ücretlendirmesi hastadan hastaya değişiklik göstermektedir.

Gündelik yaşantıdaki en popüler kavramlardan olan ‘gülüş tasarımı’ sıkça karşımıza çıkmaktadır. Gülüş tasarımı, altın oran standartları göz önüne alınarak kişinin yüz hatları, ten rengi, cinsiyeti, dudak biçimi vb birçok faktörle ilişkilidir. Bu süreç içerisinde hastanın gülüş hattı profesyonelce fotoğraflanır. Hastanın estetik beklentisi doktoruyla birlikte şekillendirilip teknisyene iletilir. Teknisyen beklentiler doğrultusunda model üzerinde istenilen gülüş tasarımını şekillendirir. Oluşturulan gülüş tasarımının üstünden bir kalıp alınarak hastaya prova yapılabilecek model oluşturulur. Oluşturulan model hasta ağzında prova edilip düzeltmeler yapılır. Eğer hasta tarafından onay verilirse gerekli işlemler yapılıp bir hafta içerisinde hasta yeni gülüşüne kavuşur.

Sporcu plakları özellikle genç ve amatör sporcularda çarpışma sonrası büyük ağız yaralanmalarına karşı yapılan apareylerdir. Boks, karate, tekvando, judo, basketbol, hockey gibi birçok dalda sporcu plağı kullanılabilir. Plaklar temas ve çarpmalara karşı yalnızca dişleri değil, dudak damak hatta çene eklemi ve çene kemiğini dahi korur. Plaklar kişinin ağız ölçüsü alınarak kişiye  özel olarak tasarlanıp yapılır, maksimum etkileri için yapılan sporun özellikleri, yaş grubu, malzeme seçimi, koruma tasarımı ve kullanım zamanı doğru bilinmelidir.

 Spor esnasında görülebilen dental travmaların (lüksasyon,avülsüyon…)  tedavileri kompleks ve pahalı olup her zaman olumlu sonuçlar vermeyebilir. Bu da kişilere diş kaybı ve daha ileri oral problemler yaratır. En kolay ve maliyetsiz tedavi yöntemi en baştan sporcu plaklarıyla kişiyi korumaktır.

Tedavi Süreci Nasıldır?

Sporcu plaklarının yapımına klinik ortamda kişiden ağız ölçüsü alınarak başlanır. Bu ölçü laboratuvara gönderilir ve kişiye uygun plak laboratuvar ortamında yapılır. Yapılan bu plak ertesi seansta sporcunun ağzına birebir olarak uyumlanır ve hastaya teslim edilir. 

Porselen diş kaplama çeşitli sebeplerle aşırı madde kaybına uğramış dişlerin korunması için dişlerin üzerlerinin diş şeklindeki materyaller ile kaplanması işlemidir. Bazı aşındırmalar sonucunda laboratuar eşliğinde dişe uygulanır. 

Porselen Kaplama Dişler Kimlere Uygulanır?

 Dişlerinde çarpıklık problemleri bulunanlara, diş diziliminde diş eksikliği bulunanlara, diş dolgusu uygulaması ile diş çürüme bölgesi tedavi edilemeyecek büyüklükte olan kişilere, ön kısımda ve diş diziliminde kırık, aşınmış dişleri bulunana kişilere, porselen kaplama uygulaması rahatlıkla uygulanabilir.

 Porselen Kaplama Sonrası Nelere Dikkat Etmem Gerekir?

Kaplamanın uygulanmasından sonra, önemli bir ağrı veya sızı oluşmadığından, uygulamayı yaptıranlar normal yaşamlarına hemen dönebilmektedir. Uygulama sonrasında ise, bir hafta süresince aşırı soğuk ve sıcak yiyeceklerle içecekler tüketilmemelidir. Ayrıca kaplamaya zarar verecek sert yiyeceklerden de uzak durulmalıdır. Uygulama sonrası ilk hafta içerisinde oluşan hafif sızılar, diş hekiminin vereceği ağrı kesiciler vasıtası ile giderilmektedir. Porselen kaplamalarda normal dişler gibi dış etkenlerden etkilenmektedir. Bu nedenle zarar verecek ve leke oluşturacak yiyeceklerden sonra mutlaka fırçalama yapılmalıdır.

Metal Destekli Porselen Diş Kaplama ile Zirkonyum Destekli Kaplamalar Arasında ki Fark Nedir?

Her iki malzeme için kesilmesi gereken diş miktarı hemen hemen aynıdır. Metal destekli kronların alt yapısı gri metalden olur ve direnci zirkonyuma göre daha fazladır. Estetik olarak ince dişeti yapısı olan hastalarda gri bir yansıma yapabilir.

Zirkonyum destekli kronların alt yapısı ise zirkonyum olarak adlandırılan beyaz bir malzemeden yapılmıştır. Bu nedenle diş eti altında gri yansıma oluşturmaz. Genelde zirkonyum estetik bölgeler için tercih edilmektedir.

Estetik diş dolgusu, dişlerde kompozit malzemeler yardımıyla hastanın diş rengine uygun dolgu malzemesiyle yapılan tedavidir. Bu tedavide temel amaç doğal ve estetik bir görünüm ortaya çıkarılmasıdır. Kompozit malzemeyle yapılan dolgu halojen ışık kullanılarak sert forma getirilir. Daha sonra da dişe kimyasal olarak bağlanmaktadır.

Günümüzde sosyal hayata katılım daha fazla olduğundan ve diş hekimliği alanındaki tedaviler çeşitlendiğinden herkes doğal ve estetik bir gülüşe sahip olmak istemektedir. Son yıllarda diş hekimliği tedavilerinde dolgu için en çok tercih edilen yöntemlerin başında estetik diş dolgusu geliyor.

Estetik dolgular diğer dolgulara göre daha parlak ve daha parıltılı bir görünüm için tercih edilmektedir. Diş hekimleri hem ön dişlerde hem de arka dişlerde estetik diş dolgusu yapabilmektedir. Eski tip dolguların estetik beklentilerden uzak olması kompozit dolguların daha fazla tercih edilmesini sağlamaktadır. Kompozit dolgular dişler gibi beyaz renktedir.

️Estetik Dolgu Neden Yaptırılmalıdır?

Ağız hijyeninin sağlanmadığı durumlarda ya da zamana bağlı olarak dişlerde çürük, kırılma ve aşınma durumları olduğunda tercih edilebilir. Kırılan ve çürüyen dişlerin eski formuna kavuşması için estetik diş hekimliği tedavi yöntemi olan dolgu uygulamalarından yararlanılabilir.  Dişlerde oluşan kalıcı renk bozukluklarının giderilmesinde, çürümüş ve herhangi bir sebepten kırılan dişlerin onarılmasında, dişler arasında oluşan boşlukların kapatılması ya da diş boyunun uzatılmasında, dişlerde şekil değişikliği yaparak kişiye özel gülüş tasarımı yapmak amacıyla uygulanabilir.

 Estetik diş dolgusu genel anlamda dişlere eski görünümünü, sağlığını ve gücünü kazandırmak için yapılmaktadır. Hem görsel hem de fonksiyonel olarak tatmin edici estetik diş hekimliği uygulamalarındandır.

Estetik Dolgu Tedavisinin Avantajları Nelerdir?

Estetik dolgular dişle aynı renkte olması nedeniyle dışarıdan bakıldığında anlaşılmazlar.

Doğal ve estetik görünürler.

Estetik diş dolgusu hemen her yaştan hastaya uygulanabilir.

Kompozit dolgu ve porselen dolgu herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmamaktadır.

Estetik dolgular sıcak ve soğuk hassasiyeti yaratmazlar.

Ağız dokularıyla tam uyumludur.

Uzun yıllar aynı dayanıklılıkta ve fonksiyonlarda kullanılırlar.

Diş rengine ve dokusuna uygun olan estetik dolgular, hızlıca uygulanır ve yıllarca kullanılırlar

Estetik Dolgu Sonrası Diş Bakımı Nasıl Yapılır?

Dişlerinizi diş macunu ile temizleyip, diş ipi ile diş arası boşluklarını güzelce temizleyiniz. Sert bir diş fırçası ve sert aşındırıcı malzemeler içeren diş macunları kullanılması önerilmez. Profesyonel oral hijyen prosedürleri almanızı ve estetik olarak doldurulmuş dişleri yılda iki kez cilalamanızı tavsiye ederiz.

Estetik dolguların kullanımı ve ömrü ne kadardır?

Estetik diş dolguların dişlere ve diş etlerine herhangi bir zararı yoktur. Bunları kendi dişiniz gibi kullanabilirsiniz. Bakımı kendi dişleriniz gibi özenle yapılmalıdır. Diş fırçalama ve diş ipi kullanımının ihmal edilmemesi gerekir. Lekelenmelerini önlemek için yapılan cilalanma sayesinde, görünümleri mükemmel, yüzeyleri pürüzsüz olur.  Böylece doğal görünmeleri, her yaştaki hastaya uygulanması ve kısa sürede tek seansta uygulanmaları büyük bir avantajdır. Dişlerde en az aşındırma yapılarak uygulandıklarından, diş dokusunun korunmasına yardımcı olurlar. Bu yüzden güvenle kullanılabilirler. Doğru ve özenli bakım yapıldığında uzun yıllar kullanılabilirler.

Diş beyazlatma dişin yapısına sarı renk veren pigmentlerin ortamdan uzaklaştırılarak dişin daha beyaz görünmesini sağlamaktır.

Bleaching, diş temizliği ile karıştırılabilmektedir. Diş temizliği sadece diş yüzeyindeki çay, kahve, sigara gibi boyayıcı maddelerin neden olduğu lekeleri uzaklaştırırken; beyazlatmada doğal diş rengi açılmakta, dişler mevcut renginden daha beyaz bir renge kavuşmaktadır.

DİŞ BEYAZLATMA (BLEACHING) nasıl yapılır?

İşlem öncesinde diş taşı temizliği yapılır, dişlerinizin üzerindeki lekeler polisaj yöntemi ile temizlenir.Tüm yumuşak dokular bir bariyerle izole edildikten sonra, beyazlatma jeli dişlere uygulanır ve ışıkla aktive edilir. Renklenmeye bağlı olarak, işlemi tamamlamak için istenilen beyazlığa gelinceye kadar işlem iki veya üç kez 15 dakikalık seanslarla tekrarlanır.

Beyazlatma sonrası dikkat edilmesi gerekenler nedir?

Özellikle ilk üç gün her türlü renk verici yiyecek ve içecekten (sigara, çay, kahve, kola, şalgam, kırmızı şarap, vişne, salça içeren yiyecekler vb.) uzak durulmalıdır.

Herkes diş beyazlatma işlemi yaptırabilir mi?

Beyazlatma sağlıklı her kişiye uygulanabilir. Ancak yoğun diş eti çekilmesi bulunan, kök yüzeyleri açığa çıkmış kişilerde hassasiyeti artırabileceği için tercih edilmez.

Diş beyazlatma güvenli midir yoksa dişlere zarar verir mi?

Diş beyazlatma nedeniyle dişlerde yapısal değişiklik ve kalıcı hasar oluştuğunu gösteren tek bir araştırma bile yoktur. Beyazlatma işlemi doğru teknik ve sürede uygulanırsa zararlı bir işlem değildir.

Dişler herkeste aynı oranda mı beyazlar?

Diş beyazlatma tedavisi herkeste aynı oranda sonuç vermez; diş renginin ne kadar açılacağı dişin yapısına göre değişir.

Diş Beyazlatmanın Yan Etkileri Nelerdir?

 Özellikle diş beyazlatma tedavisinin birinci veya ikinci seansı sonrası dişlerde yaygın hassasiyet hissedilebilir.

Beyazlatmanın etkisi ne kadar sürer?

Beyazlatma işleminden alınan sonuç, kişinin diş yapısına bağlı olarak değişir ve yaklaşık 6 ay-2 yıl arasında sabit kalır. Tabii ki bu süre kişinin kendisine de bağlıdır. Beyazlatma sırasında ve sonrasında en az iki hafta dişleri boyayan maddelerden uzak durulmalıdır.

Bruksizm; genelde uyku esnasında çene hareketlerinin gösterdiği davranışlardır. Halk arasında yaygın bir şeklide diş gıcırdatma veya diş sıkma olarak adlandırılmaktadır. Ortodontik diş dizilimi bozuklukları, stres, anksiyete, astım ve kas problemleri ile birlikte görülen çene rahatsızlığıdır.

Bruksizm şikayeti olan hastalarda aşırı hassasiyet, dişlerde kırılma, baş boyun bölgesinde yoğun ağrı, dişlerde sallanma, dişlerde aşınma ve ağız açıklığında kısıtlanma gibi rahatsızlıklarla karşılaşılabilir. Bruksizm sonucu ortaya çıkan bu rahatsızlıkların önüne geçmek için bireye özel olarak plaklar hazırlanır. Plakların yanı sıra çene kaslarına uygulanacak olan botoks yine bu rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.

Tedavi süreci nasıldır?

Kişiye özel kaşıklarla hastadan alınan ölçülere uygun plaklar o gün içerisinde yapılıp hastaya teslim edilir. Buna ek olarak çene kaslarına uygulanan botoks aracılığıyla kombine bir tedavi yapılmış olur.

Bruksizm kendiliğinden geçer mi?

Bruksizm sebepleri arasında ortodontik dizilim bozuklukları, uyku bozuklukları ve stres gibi rahatsızlıklar olduğundan dolayı kendiliğinden geçmesi mümkün değildir.

Plak ömrü ne kadardır?

Hastanın çene kuvvetleri ve oral hijyenine göre kullanılan plağın ömrü değişkenlik göstermektedir.

Plak kullanırken nelere dikkat etmeliyim?

Plak takılmadan önce diş yüzeyleri temiz olması ve plak iç yüzeyinin temiz olması son derece önemlidir. Plak hasta ağzında iken, yiyecek ve sıcak içecekler tüketilmemelidir.

Plaklarımı günde kaç saat takmalıyım?

Özellikle uyku halindeyken takılmakla beraber günlük yaşantıda da kullanılabilir.

Periodontoloji, diş ve implantların çevresi dokularda meydana gelen hastalıkları inceleyen ve bu bölgedeki dokuların sağlığının yeniden tesisi için gerekli tedavileri uygulayan diş hekimliği dalıdır. Diş eti ve alttaki kemik dokusunun sağlığının korunması, dişler ile ilgili diğer tedaviler ve genel sağlık için de oldukça önemlidir. Dişi destekleyen çevre dokularda var olan bir hastalığın, diyabet gibi sistemik hastalıkların gidişatına etki edebildiği, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek gibi komplikasyonlara sebep olabildiği yapılan birçok çalışma ile gösterilmiştir. Diş çevresindeki destekleyici dokuların sağlığına kavuşması, çiğneme fonksiyonunun daha rahat ve sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesine izin vererek, sindirimin ideal olarak sürdürülmesine fırsat tanır. Ayrıca estetiğin bir bütün olduğu göz önüne alındığında, sağlıksız diş etlerine sahip dişlerin, hiçbir zaman gerçek anlamda estetik görünemeyeceği bir gerçektir.

Diş etinde hastalık oluşumunu gösteren belirtiler nelerdir?

Sağlıklı diş eti, sıkı yapıda olup mat ve gül kurusu pembe renge sahiptir. Diş eti yapısı ve rengindeki değişim, ağızda koku oluşumu; dişlerde yer değiştirme, sallanma; diş etinde kanama, ağrı, şişlik ya da çekilme gibi belirtilerin bir veya birkaçının gözlenmesi patolojik değişimlerin göstergesidir. Bu hastalıkların temel nedeni, yetersiz ya da hatalı uygulanan ağız bakımı nedeniyle yüzeylerde biriken plaklardır. Plağın içerisindeki bakteriler; diş etinde iltihap oluşumuna neden olur ve tedavi edilmemesi durumunda alttaki kemiğin yıkımına yol açabilir. Hastalık gelişimi; sigara kullanımı, kalıtsal özellikler veya diyabet gibi sistemik hastalıklara bağlı olarak hızlanabilir.

Hangi durumlarda diş eti tedavilerine başvurulur?

Diş eti tedavileri, diş eti hastalıklarının tedavisi ve/veya gülüş estetiğini düzenlemek amacıyla uygulanmaktadır.

Yaygın olarak görünen dişeti hastalıkları, dişetinde kanama, büyüme veya çekilme olarak karşımıza çıkmaktadır. Diş eti kanaması, plak içerisindeki bakterilere verilen yanıt ile dokuyu besleyen damarların yapısının bozulması ile meydana gelir. Bu kanama; hastalığın ilk safhalarında dokunma, fırçalama gibi etkenlere bağlı olarak meydana gelirken hastalığın ilerlemesi ile kendiliğinden meydana gelebilir.

Diş eti çekilmesi ise diş etinde meydana gelen enfeksiyonun kemiğe ulaştığının göstergesidir. Dişlerin yanlış bir şekilde fırçalanması, kontrol altına alınamayan sistemik hastalıklar ya da sigara kullanımı diş eti çekilmelerinin gelişimini hızlandırıcı etki gösterebilir. Diş eti çekilmesinde, kemikteki erime ve diş etindeki kayıp sonucu dişin kök yüzünün bir kısmı açığa çıkar. Kök yüzeyinin açığa çıkmasına bağlı olarak ise plak birikiminde ve çürük oluşumda artış, dişlerde hassasiyet ve estetik problemler meydana gelir.

Gülüş estetiği ise; dişlerin boyutlarının, gülme hattının konumunun ve simetrisinin düzenlenmesi için uygulanmaktadır. Ağız ve diş sağlığını koruyarak bu görünümün düzenlenmesi için pek çok diş eti tedavisi alternatifi mevcuttur.

Diş eti tedavilerinde hangi uygulamalar yapılır?

Sertleşmiş plaklar olan diş taşlarının tedavisi için diş taşı temizliği, sonrasında ise subgingival küretaj (derin temizlik) uygulaması yapılır. Dişlerin kolay görünen yüzeylerinde bulunan diş taşları ve plaklar, ultrasonik cihazlar ve özel temizleme aletleriyle temizlenir. Diş etinin altında kalan diş kökleri üzerinde temizlik yapılmasına ihtiyaç duyulan durumlarda ise tedavi genellikle uygun temizleme aletleriyle kesi yapılmadan gerçekleştirilir. Kesi yapılmadan gerekli temizliğin sağlanamayacağı durumlarda ise tedavi, lokal anestezi altında flap adı verilen cerrahi uygulamalar yapılmaktadır.

Diş eti estetiği (pembe estetik) uygulamaları ise özetle şu uygulamaları kapsar:  Diş eti kısımlarında asimetri bulunan dişlerde seviyeleme, ağız içinde görünen kısımları kısa olan dişlerin boyunu uzatmak amacıyla kuron boyu uzatma işlemleri; diş eti çekilmelerinin tedavisinde, kişinin damaktaki dokusunun çekilme alanına transferini kapsayan serbest diş eti ve bağ dokusu greftleri ve diş eti büyümelerinin tedavisi amacıyla gingivektomi (diş etinin kesilmesi) ve gingivoplasti (diş etinin düzenlenmesi) işlemleri. Diş etinin kesilmesi işlemi, aynı zamanda yanak ve dudağı dişetlerine bağlayan uzun frenulumların tedavisinde de uygulanmaktadır. Frenektomi adı verilen bu işlem, frenulumun normalden büyük olması sonucunda konuşma ya da diş eti çekilmesi gibi problemlere neden olması durumunda tercih edilir.

Kompozit lamine, dişlere zarar vermeden; dişin rengini, şeklini değiştirmek, büyütmek veya bir kusurunu tedavi etmek ve dişe estetik bir görüntü vermek amacıyla diş yüzeylerine kompozit malzeme ile yapılan estetik ve kozmetik restorasyonlardır.

KOMPOZİT LAMİNE HANGİ DURUMLARDA UYGULANABİLİR

Dişler arası boşluk (diestema) vakalarında, diş beyazlatma işlemi yapılmasına rağmen rengi açılmayan inatçı renklenmelerde ve ön dişlerde büyük dolgu ve çürük olması durumunda kompozit lamine işlemi yapılır.

KOMPOZİT LAMİNE YAPILAN DİŞLERDE RENK DEĞİŞİKLİĞİ OLUR MU

Kompozit lamine için kullanılan malzemeler ileri teknoloji ürünü olduğu için diş yapısı ile benzer özellikleri taşır. Normal dişler ne kadar renk değiştirirse, laminelerde aynı oranda renk değiştirir. Yüzey pürüzlülüğü giderilip, cilalanması iyi yapıldığında lekelenme olasılığı azalır.

 KOMPOZİT LAMİNELER DAYANIKLI MIDIR

Kompozit lamineler, ağız hijyenine dikkat edildiğinde uzun yıllar kullanılabilir. Ancak, çok sert ve kabuklu yemişler yenilmemeli, sert objeler dişler ile ısırılmamalı ve kırılmamalıdır.